Aglamaklı uzun soluklu yastayız.Buket Turkay

Aglamaklı uzun soluklu yastayız.Buket Turkay
#Polis #Emniyet #Jandarma #içişleri #süleymanaslan #cinayet #hırsız #dolandırıcı Hakkın rahmetine kavuşan Muammer beyin eşi için bir fatiha ile katili insan kasabı cani TC 14588401494 kimlik nolu Süleyman Aslan it'ini ortaklarını lanetlemenizi dileniyoruz.Allah razı olsun.Bu aile destekli çalıp,çırpmada dolandırmada,aldatmada hasta halden istifade etmede,taşınmaz ve para yürütmede Allah'tan korkmadan kuldan utanmadan insan öldürmede usta çakala sırada kim var diye soruyoruz.Buket Turkay,secretaryship Aile üyelerinin katkısı ile eşi görülmemiş soygun ve cinayet..Ablacıgım nur içinde yat mekanın cennet olsun,Allah'ın rahmeti üzerine olsun bu cinayeti işleyene TC 14588401494 kimlik nolu Süleyman Aslan isimli erkegin fahişkosu şerefsizine,insan kasabı katil hırsız ve seni dolandırana,bu it'e destek verenlere,sessiz kalanlara seni alçakça üzüp incitip hastalıgını artıranlara kodeste ömürboyu iyi bir gelecek hazırlıyoruz,senin bilmeden yanlış tuşa basarak kaydettigin erkek fahişko katilinle,katilinin ortakları ile vb adilerle yaptıgın görüşmelerini inceliyor,inceletiyor çözümünü çıkarttırıyoruz.Hakime hanımın,Savcıların arkadaşlarının seni sevenlerin dedigine göre üzülmesin,ortalık karışmasın diye beyefendiye söglememişsin,keşke beyefendiye sögleseydin abla.Allah'tan hepsine bela diliyoruz ocaklarına ateş düşsün istiyoruz eşref vaktini bekliyoruz,nur içinde yat.Seni iyilik melegimizi Muammer beye yeşil,yeşil bakanı seviyoruz.Evinde hala kuranı kerim ve hatim duaları okunuyor.Beyefendi "Benim bebegim bu alçakların kızı olamaz" dyor bir diyor agzından bin "seni seviyorum,sana hasretim,özlem doluyum" çıkıyor,rahat uyu seni duasız,kabrinde yalnız bırakmıyacagız.Herşeyi bilipte bilmiyoruz diyen izmir’in olospusu puşt kocanla geberesice anan vb.dahil herşeyi biliyormuşsun be,Allah belanızı versin fahişko.Amin.iyi hırsızlık,dolandırıcılık yapmış elindekileri çalmışsınız.Lütfen dahası için blogger sag dikey çubukta özetlere bakınız.Bu Süleyman Aslan inbesi rahmetli vefat etmeden birgün önce ailece elbirligi ile öldürdügü ablasından tecrübe edinmiş olacak beyefendiye şu anda buluta yüklenip çözümde olan ses kayıtlarından anladıgım kadarı ile,ablasına yaptıgından sonuç aldıgını bekledigini anlamış olacak “seni ögle bir yaparımki ölürsün vb.” gibi laflar ediyor,beyefendide lan hötveren senin o agzını sinkaf ederler vb.demiş tam bir inbe polise duyurulur.Biz buna ruhhastası olmak kerhanede dogmuş olmak diyoruz.Buket Turkay Bu aile destekli çalıp,çırpmada dolandırmada,aldatmada hasta halden istifade etmede,taşınmaz ve para yürütmede Allah'tan korkmadan kuldan utanmadan insan öldürmede usta çakala sırada kim var diye soruyoruz.Buket Turkay,secretaryship (Aile üyelerinin katkıları ile,eşi görülmemiş soygun ve cinayet) Polise teşekkür ediyoruz.Süleyman Aslan denen şerefsiz soytarıyı ablasının katili cani inbeyi hasta annesinin bulundugu yere bizi polisle sokmadan önce buradan son kez uyarıyoruz.Ablasının hasta ve kullandıgı agır ilaçların etkisinde,kandırıp dolandırarak bu halinden istifade edip üzerine aldıgı konutu işlerinin bozuk oldugunu gerekçe göstererek,kısa sürede iade etmek üzere aldıgı yüklü miktardaki paraları Mehmetcik vakfına vb.bagışlanmak üzere derhal iade etmesini buradan ailesine dahil ihtar ediyoruz,Agır cezalık yasal işlemlerin başlatılması ve hazırlıgının yapılması için ilgi yerlere talimat verilmiş bilgilendirme yapılmıştır.Bu Allah korkusu,kuldan utanma duygusu olmayan şerefsiz inbenin bugün itibarı ile geriye dödük neden,sinkaf olma hevesi ile yırtarcasına poposunun kalktıgını biliyoruz.Artık internette Google görsellerde yayındasın inbe halini,resmin dahil yerleştiriyoruz.Buket Turkay,secretaryship Süleyman Aslan inbesi it resminde alnına inbe yazmayı unutmuşum neyse birdahaki sefere,ablanı sen ve ailen birlikte öldürdünüz Allah belanızı versin.Amin.Ben,Buket Turkay namussuz puşt.Bunun hesabını eşref vakti geldiginde ailece vereceksiniz ne moklar yemişsin ögle.. Bu kasten bilerek cana kıymak.Dolandırıcı #Polis,#Emniyet,#Jandarma M.Rifat Hisarcıklıoğlu Serpil Yılmazer kahpesi,TC 38683695626 kimlik nolu kocası Kaan Yılmazer puştu,Serap it'i hasta,aldıgı agır ilaçların etkisinde bir kadın iyilik yapacak diye kandırılmaz,vicdansızca dolandırılmaz iz bırakmadan kaçılmaz,daha kaç insanın kanına girdiniz bu çete'den bilgi sahibi ve şikayetçi olanlar bizi bilgilendirerek bizi işaret ederek polise başvursun.Buket Turkay Son posta..Gözbebegimiz Güvenlik güçlerimizin,polisimizin dikkatine.Muammer beyin hakkın rahmetine kavuşan eşini saglıgında aldıgı agır ilaçların etkisi altındayken hastalıgından istifade ederek Serap isimli bir kadınla birlikte vicdansızca dolandırıp ortadan kaybolan Serpil Yılmazer ve kocası TC 38683695626 Kimlik nolu Kaan Yılmazer yeniden adres degiştirip kaçmaları halinde görenlerin polise başvurmaları ve bizi bilgilendirmelerini önemle rica ediyoruz. Resimde dolandırıcı Kaan Yılmazer’in aynı işi birlikte yapan bunu iş edinen karısı Serpil Yılmazer’i görüyorsunuz.Hırsız,puşt,ablasının hastalıgından istifade ederek çalmayı,kandırmayı,dolandırmayı kendi kanından bir ablaya söglenmiyecek küfürler etmeyi kendine iş edinen agzından mok akan (lan hötveren o kayıtların tümünü +18 yazıp,inbe resimlerinden video yapıp youtuba yükleyeyimmi) mok agızlı Sülükman gelecek,gelecek sıra sana gelecek.Nur içinde yatsın mekanı cennet olsun Amin,seni pis bogazını üzülmesin diye,ibneliklerini söglemeyen köpek halini beyefendiden gizli besleyen kendi kanından hasta kendi derdine düşmüş ablana vb.o alçakça küfürleri nasıl kıyıp ettin,tekerlek?.Senin kanınımı sinkaf ettiler,o pis agzınıda sinkaf ettir düzelsin,bizimde uslubumuzu bozuyorsun.Sülükman Aslan gibi inbe ablandan çalıp,dolandırdıgın paraları sokakta orda burda çıkarıp "ben zenginim" diyen hötveren senin hötün dışında neren zengin hırsız,dolandırıcı puşt,insan kasabı,katil köpek senin resmini koyup ne yazayım.Bu inbe yogun bakıma bile sırf otuz saniye için girip çıkmış,ablası ölüyormu bakmış zabıtlara ve kamera kayıtlarına,dinlemeye giren şerefsizliklerini alışkanlık haline getirmiş devam ettirmiştir.Başka kaşınan kahpe varsa öksürsün bilelim ses kayıtları bende kim ne biliyor,bilmiyor yalancı,düzenbaz kahpe ilan edelim Google dahil insanlık dersi verip Youtube'da yayına alalım.Oturup rahmetlinin ölmesini bekleyen kahpeler duysun.Allah belanızı versin biz bunları konu etmeyi kendimize zul sayıyor kamu yararı görüp ders veriyoruz,başka yayına girmek isteyen,ne biçim insansınız?.Bu şerefsizi etiketleyin kendi görseller alanında çıksın,bende etiketliyorum,daha sonra yayına sokacagım.Puşt çektirdigin yetmedimi size haklarını bile helal etmiyen iyilik melegi beyefendinin canısı,cananı hayat arkadaşı ablan sahipsiz degil,sen kim oluyorsun,soytarı.Sülükman kim rahmetliye kötülük ettiyse hasta halinden istifade ettiyse çalıp,çırpıp dolandırdıysa taşınır,taşınmazların üzerine oturduysa kandırdıysa,hırsızlık yaptıysa iyi niyetle verip,geri ödenmediyse küfür ve hakaretlere ugrattıysa ölmesini beklediyse bildiklerini sakladıysa boyu devrilsin kolay olur kurşunlara degil kör bıçak ve kör testere darbelerine gelsin çoluk,çocuk tek parça gömülmesin polis amcalarımız,jandarma birliklerimiz k9 köpeklerimiz sen dahil hepsini poşetler içinde parça,parça çöplüklerde bulsun rahmetliden maddi ve manevi edindikleriniz zehir,zıkkım haram olsun ocaklarınıza ateş düşsün biri sönmeden biri başlasın.Sülükman Allah belanı versin.Amin.Puşt sen bir bir hırsız,dolandırıcı inbesin git keyifhanede çalış saatte 30 kişi kabul etsen köşesin şimdiye kadar ablandan çaldıklarını,dolandırdıklarını gösterip zenginim diyordun,şimdi "çok zenginim" der yan,yan yalpalar yürürsün insanlıgın yüz karası tekerlek broşür yapıp orda dagıttırıyımmı,müşterin artar nasıl bu kadar şerefsiz,namussuz,düzenbaz olabiliyorsun.paraya,taşınmaza fena hötverensin o daireyi niçin rahmetli o kadar iade etmeni istemiş,etmemiş küfür ve tehditlerle üstünde tutmaya devam etmişsin sen sonradanmı biri tekerledi,doguştanmı böylesin sülalece yok olasınız hiçbirinizin yatacak yeri yok sen katıksız bir inbesin şerefsiz puştsun kan kusasın,aradıgın belayı beyefendinin çükünü içinde hissedince belanı bulacaksın o nasıl aileki bireyleri bu alçaklıga ses çıkarmıyor sülalece yatacak yerin yok insan kasabı köpek,o küfürleri Ukranya yosması karına etsene puşt,o çocuklarınla kan ve irin kusasın ailende bu konularda bilipte sessiz kalanlarında ocaklarına ateş düşsün sen müslümanmısın tekerlek tuu sana seni izmirdenmi yönetiyorlar şerefsiz uslubumuzuda bozdurdun şu usluba bakarmısın akşamdan sabaha çoluk,çocugunun senin gibi bir ite sessiz kalanların leşini toplayasın.Amin.Sen onursuz,kişiliksiz haysiyetsiz bir şerefsizsin.Sen para,pul için hötveren olmayı bile göze almışsın birgün kusacaksın.Ses kayıtların bende birkısmı çözümde şerefsiz git,gel oku ayna şerefsiz.Onları hazırla lan hötveren onların tümü Mehmetcik vakfına bagışlanacak seni yediyüzbin kişi lile kahraman Türk silahlı kuvvetleri,birkaçyüz bin kişi ile Türk polis teşkilatı,birkaçyüzbin kişi ile Jandarma birliklerimiz,Sahil güvenlik ve k9 köpeklerimiz seni sinkaf etsin hırsız şerefsiz,büyük hötveren o aldıklarını hazırla inbe.Buket Turkay,secretaryship Yasin suresi mp3 Muammer beyin hakkın rahmetine kavuşan eşinin ruhuna hediye edilmiştir) Şıst,şıst Türkiye,Facebook bizim millet bu videoya rahmetlinin (Nur içinde yatsın mekanı cennet olsun) Aile üyeleri destekli rahmetliyi ölüme gönderen cani,katil,vicdansız paraya,taşınmaza hötveren insan kasabı TC 14588401494 kimlik nolu Süleyman Aslan inbemizin üzerinde “Allah belanı versin” yazan resmi konmuş,rabbimizden tüm ortak hareket edenleri,soygunda ortak hareket edenleri bilipte bilmiyorum diyen kahpeleri,rahmetliyi üzüp incitenlerle beraber mezarlarının yaşamda hayatlarının her anının “cehennem çukuru” olması dilenmiş dua edilmiştir.Rabbimizce duamız yakarışlarımız çabuk kabul edilsin diye Yasin suresi ve Mülk sürelerinin videolarının içine konmuştur.Lan puşt sülükman rahmetli ablanla vb.konuşmalarından aile üyelerinin ablanla konuşmalarından yakınmalarından seni lanetler konuşmalarından video yapıp youtube yükleyeyimmi inbe herif parasını,taşınmazını geri istiyor diye nasıl kıyıp kendi kanından ablana kerhane olospusuna bile söglenmiyecek küfürler ve tehdit ettin sen bir puşt inbe paraya,pula hötveren üste Ukranya yosmasını oranı,buranı verensin millet kim bu tıfıl diyor?.Çoluk çocugunuzla birlikte kan kusasınız haram ve zehir,zıkkım olsun Lütfen bir Fatiha suresi ve amin dileniyoruz. Buket Turkay,secretaryship

6 Mart 2010 Cumartesi

DEGERLERIMIZE,TUM ALANLARIMIZA SAYIN.ORTAS HACAMIZDAN SAYGI ILE SUNARIM.BUKET TURKAY,SEKRETARYA: Türkiye'nin Ulusal Bilim Politikası Var mı?

http://www.facebook.com/muammer.sezer
http://groups.google.com.tr/group/muammer-sezer-duyuru


> Türkiye'nin Ulusal Bilim Politikası Var mı?
> Türkiye Bilimsel Yayın Göstergeleri Dünyanın Göstergelerine Göre Ne
> Durumdadır?
>
> Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ, Çukurova Üniversitesi, iortas@cu.edu.tr
>
> 20 Şubat 2010 tarihinde ULAKBİM de yapılan toplantıda Türkiye'nin Bilimsel
> Yayın politikası konusu bir günlük bir çalıştay ile masaya yatırıldı.
> Çalıştaya ULAKBİM bünyesindeki dört veritabanı grubunun üyeleri
> katıldılar. Yaşam Bilimleri Veritabanı gurubu üyesi olarak ben de
> toplantıya katıldım. TÜBİTAK başkanının danışmanı sıfatı ile Prof. Dr.
> İsmail Hakkı Demirel Türkiye'nin bilim politikası var mı? başlıklı sunusu
> ile Dünyada son yıllarda hangi bilimsel alanlarda daha çok bilimsel
> araştırma ve yayın yapıldığını karşılaştırmalı olarak sundular.
> Türkiye'nin dünyadaki yerini de ortaya koydular. Çizilen Türkiye resmi
> toplantıdaki akademisyenlerin kafasında bıraktığı sonuç, dünyada yıllık
> makale üretme potansiyeli yönünden 19 sıradaki ülkemizin ürettiği
> makalelerin değer görmesi bakımında dünyada aynı ağırlıkta olmadığı
> görülüyor. Nüfus büyüklüğü üzerinden bin kişi başına bilim insanı,
> bilimsel araştırma kapasitesi, yapılan yayınların atıf alması yönünden pek
> de istenilen düzeyde olmadığımız görülüyor.
> Toplantıda Doç. Dr. Tulga Ulus Türkiye'de üretilen bilimsel bilginin
> ekonomiye ve endüstriye dönmediğini belirterek Türkiye'nin bilim
> politikalarının belirlenmesi ve bunun içselleştirilmesi gerektiğini
> belirttiler. Dr. Elif Gürses ULAKBİM'in 2010 yılı hedeflerini anlattılar
> toplantıda Türkiye kaynaklı dergilerin indekse geçmesi konusunu gündeme
> getirdiler.
>
> Türkiye Bilimsel Yayın Göstergeleri Dünyanın Göstergelerine Göre Ne
> Durumdadır?
> TÜBİTAK ULAKBİM yönetimi tarafından son yıllarda 1981-2007 arasında
> Türkiye adresli olarak üretilmiş bilimsel yayınların sayısı ve etki
> değerini "Türkiye Bilimsel Yayın Göstergeleri (II)" adlı kitapta toplamış
> bulunuyor. Kitap
> http://www.ulakbim.gov.tr/cabim/yayin/tbyg_1981_2007/index.uhtml
> adresinden indirilebilir.
> Kitap bir bütün olarak Türkiye dışındaki 44 ülke, AB-27 ve OECD
> ülkelerinin bilimsel yayın sayısı ve etki değerleri karşılaştırmalı olarak
> yapılmıştır. Türkiye adına üretilen yayınlar, 8 ana konu ve kategori
> kapsamında yer alan 250 alt bilimsel disiplin düzeyinde incelenmiştir.
> Mevcut hali ile yıllık yayın sayısı sıralamasında Türkiye 2007 yılında 19.
> ve 2008 yılında ise 18. Sırada yer almaktadır. Ancak 1981-2007 yılları
> ararsıda üretilen makale, derleme ve not türündeki yayın sayıları yönünden
> 45 ülke arasında kümilülâtif alarak 26. sırada bulunuyor.
> Her bir bilim alanı ayrı ayrı olarak 44 ülke ile karşılaştırmıştır.
> Yetkililer tabloları nasıl okuyorlar bilmiyorum ancak sayısal rakamlar
> ülkemizin bilimsel olarak ürettiği yayınların pek de başka bilim insanları
> tarafından kullanılmadığı görülmektedir. Türkiye adresli makalelerin etki
> değeri birçok ülkeden çok çok geride bulunmaktadır. Hatta toplam üretilen
> makale sayısı yönünden bizden çok geride olan ülkelerden de çok gerideyiz.
> Türkiye adresli olarak üretilen makalelerin aldığı atıf sayısı ve etki
> değerleri yönünden ise bilim dalları yönünden çok daha gerilerde olduğu
> görülüyor. Türkiye'de üretilen yayınların çoğunluğu tıp ve pediatri
> alandın da olmasına rağmen etki değeri yönünden en geride olduğumuz
> görülüyor.
> Kitapta Türkiye adresli üretilen bilimsel yayınların etki değeri düzeyi
> ise Dünya, OECD ülkeleri ve AB-27 ülkeleri ortalama değerlerinin yaklaşık
> üçte biri kadardır. 1981-2007 döneminde ülkemizde üretilen yayınalar, hem
> AB-27' nin ve hem de ABD' nin % 1,8' i kadar olduğu görülüyor.
>
> Türkiye'nin Dünya Çapında Öncü Olduğu Bilim Dalları Var mı?
> Prof. Dr. İsmail Demirel söz konusu kitaptaki verilere dayanarak ülkemizin
> bilimsel olarak dünyadaki yerini sunmuştur. Sayın Demirel'in sununda
> 2000-2007 yıllarında dünyada 8 bilimsel alanda en çok çalışılan ve
> bilimsel makalelerin yıllar itibarı ile karşılaştırmalı olarak
> işlenmiştir.
> Çoğunlukla malzeme, biyokimya, Elektrik ve elektronik, bilgisayar
> bilimleri, moleküler biyoloji, fizik, kimya, nöroloji, cerrahi bilimler ve
> matematik en çok çalışılan konular olarak öne çıkmaktadır. ABD bu 8 alanda
> temel kabul edilerek diğer ülkelerin bu eksendeki etkinlikleri
> değerlendirilmiştir. Karşılaştırmaya Avrupa birliği, Japonya, Çin, Rusya,
> Hindistan ve Brezilya karşılaştırmaya alınmıştır. Türkiye de
> karşılaştırmaya alınmış. Durum doğal olarak vahim. Türkiye'de öne çıkan
> alanlar ise çoğunlukla cerrahi bilimler, çocuk hastalıkları, kimya
> mühendisliği, veterinerlik ve ezacılık alanında en çok yayınların
> yapıldığı görülmektedir. 2007 yılında dünyada tıp, matematik, kimya,
> malzeme bilimi, biyokimya, çevre konuları öne çıkarken, Türkiye'de en çok
> yayın yine tıp, kimya, nöroloji, gıda, kalp damar cerrahisi, veterinerlik
> alanında daha fazla yayın yapılmaktadır. Ancak yayınların etki değerinin
> yayınların sayısı ile ters orantılı olduğu görülmektedir.
>
> Sosyal Bilimler Yönünden de Dünya Sıralamasına Göre Geride
> Sosyal bilimlerde de Türkiye'nin karnesi ne yazık ki çok da istenilen
> düzeyde değildir.
> Dünyada sosyo-ekonomik durma bağlı olarak 5 fen bilimleri alanında yapılan
> yayın'a karşılık bir sosyal bilimler yayını yapılmaktadır. Avrupa'da bu
> oran 7:1 oranındayken Türkiye'de bu oran 27:1 düzeyindedir.
> Toplantıda haklı olarak bazı konular tartışma yarattı. Örneğin Tıp
> bilimleri konusunda çok fazla yayın yapılmasına karşın etki değeri
> konusunda çok geride olmamızın neden sorgulanmadığı. Türkiye olarak bunca
> yayının ülke ekonomisine ne kazandırdığı sorusudur. Batıda yapılan
> yayınların teknolojiye dönüşmesi kadar, ilgili ülkelerin ürettiği
> teknolojinin satılması ile ülkelerin ekonomilerine katkı sağlandığı, ancak
> ülkemiz düşük kaliteli yayın yapmaktadır sorusu soruldu.
>
> Üniversitelerin Bilimsel Kaliteye Önem Vermesi Gerekiyor
> Tıp veri tabanından Prof. Dr. Tayfun Özbey sorunun üniversitelerden
> kaynaklandığını belirterek. Üniversitelerin akademik aşama politikasının
> birçok yönden niteliği düşük yayınların yapılmasına neden olmakta olduğunu
> belirttiler. Sayın Özbey kalitesi düşük yayınların ve araştırmaların en
> önemli nedenin de üniversitelerde temel bilim politikalarının ve
> felsefelerinin olmamasına bağlı olduğunu belirttiler. Ayrıca bu durumun
> bir etik sorunu da olduğunu söylediler. Özbey'in önerisi gerçekten çok
> önemli. Öneri olarak YÖK ve üniversitelerin akademik aşama ve
> yükseltmelerde niteliği düşük yayın anlayışından vaz geçmesi ve kalite
> unsuruna yer vermesi gündeme geldi. Yaşam Bilimleri Veri Tabanında Prof.
> Dr. Hakan Yardımcı son yıllarda Ankara Üniversitesi senatosunun akademik
> yükseltmelerde ULAKBİM veri tabanında taranan dergilerde yer alan
> makaleleri belirli bir puan verilmesi önerisini benimsediğini söyledi. Bu
> girişimin akademik yayıncılığın kalitesinin artması için bir umut olarak
> görülmektedir. Umudumuz diğer üniv
>
> Üniversitelerin Araştırma Stratejileri İle Bilimsel Makale Kalitesi
> Yükselebilir
> Bilimin günümüzde araştırma temelinde pahalıya yapılması, bunun sonucunda
> düşük kaliteli yayınların çıkması doğal olarak artık sorgulanmayı
> gerektirmektedir.
> Her üniversitenin veya araştırma kuruluşun da araştırma ne için yapılıyor?
> Makale ne için yapılıyor? Üretilen makaleler Ülkemizin Hangi ihtiyacına
> cevap vermektedir?
> Üniversitelerin belirli bir hedefi ve stratejisi var mı? Üniversitenin
> temel felsefesi var mı?
> Üniversite yöneticilerinin bilimsel kapasitesi ve etkinliği nedir?
> Bilim insanlarının belirlenmiş hedeflere yönlendirilmesi, belirli bir ruh
> ve amacın kazandırılması sağlanmış mıdır?
> Sık sık benim de sorduğum bir soru toplantıda gündeme geldi, şöyle ki,
> yapılan yayınların çoğunluğu akademik aşama için yapılıyor. O zaman da
> yapılan yayınlar ülkemizin hangi temel sorusuna cevap vermek için
> yapılmaktadır? Bilimsel yayıncılık stratejimiz var mı? Ülkemizin bilimsel
> bir hedefi ve stratejisi var mı? Soruları üniversitelerin araştırma
> potansiyeli ve bilimsel yayın kalitesi açısından hayatı önem taşımaktadır.
>
> Bilimsel Veriler Karar Vericiler İçin Önemli Bilgi İçermektedir
> Her bilim disiplininin dünyadaki ağırlığı ve etki değerlerini görmek için
> hazırlanan kitap ülkemiz bilim politikansa yön veren Hükümet, YÖK,
> TÜBİTAK, TÜBA, Üniversiteler için önemli bir çalışma. Yöneticilerin
> yanında her bilim disiplinin bağlı olduğu bölüm, anabilim dalları ve
> bunların dernek ve vakıfları içinde kendi bilim alanlarındaki resmi
> görmesi bakımından önemli bir şanstır. Kendi bilim dalımla ilgili olarak
> durumumuzun beklenenin gerisinde olacağını beklemiyordum. Umarım
> üniversiteler bu verileri kullanarak yayına dayalı akademik aşama ve
> yükseltme yerine bilimsel niteliğe dayalı bir politikaya geçerler.
> Sonuç olarak ülkemiz bilimsel makale sayıları yönünden son yıllarda önemli
> bir gelişme gösterdi. Ancak makalelerin atıf alması ve etki değeri
> yönünden dünya ortalamasının çok gerisinde yer almaktayız. Bugüne kadar
> niteliği düşük üretilen makalelerin bilimsel gelişmeye ve ülke ekonomisine
> katkıda bulunmadığı daha çok akademik aşamaya ve yükseltmeye yönelik
> olduğu sıkça işlendi. Ülkemizin artık belirli bir doygunluk düzeyine
> gelmiş olan bilimsel makale üretme potansiyelinin artık nitelikli bilimsel
> araştırma ve yayınlara geçmesi gerekir. Bu bağlamda ULAKBİM Türkiye'nin
> genel potansiyelini ve dünyadaki yerini gösteren resmini açık olarak
> gösterdi. Bundan sonra karar vericilerin adım atması gerekiyor. Yeniden
> aynı soru: Türkiye'nin Bilim politikası var mı? Bu sorunun cevabını
> sanırım çoğumuz biliyoruz.
>
> 04/03/2010, Cuma, Adana
>
>
> Not: Sayın hocam, birçoğunuzun E-Posta adresi bir şekilde makinemdeki
> adres defterime yerleşmiştir. Amacım kimsenin zamanını almak ve rahatsız
> etmek değildir. Hepimizin ortak sorununu bir şekilde dile getirmektir.
> E-posta bu bakımdan düşüncelerimizi kolay paylaşabildiğimiz bir ortam.
> Ancak peşinen eğer istenmeden e-posta aldıysanız özür dilerim. Eğer geri
> bildirimde bulunursanız listeden adresinizi hemen çıkarırım.
>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.