> http://www.facebook.com/muammer.sezer
> http://groups.google.com.tr/group/muammer-sezer-duyuru
>
> Belinden rahatsizligi ve istirahat hali surmekte olan MUAMMER SEZER'in
> ifadesi ile "Sinir otesindeki bolucu teroru,once merasimle duz ova'ya
> sonra
> illerimize cadde ve sokaklarimiza sirtinda tasiyanlari
> ASKERI,POLISI,SIVILLERI HEDEF yaptiran,sempati gosterip musamaha
> edenleri,bolucu teroristlerden varsayip" siddetle lanetleriz..
> Cumhurbaskanimiz Sayin.DEMIREL'in dunku evlilik yildonumunu
> kutlar,Cumhurbaskanim Sayin.DENKTAS ile birlikte ellerinden oper,arz
> eder,saygilar sunariz..
>
> Buket Turkay
> Sekretarya
>
>
>
>> Nasıl Bir Üniversite Toplantısı ve Hacettepe Üniversitesi
>> Prof. Dr. İbrahim ORTAS, Çukurova Üniversitesi, >
>> Özet:
>> 12 Kasım 2009 tarihince Hacettepe Üniversitesinde "Nasıl Bir Üniversite"
>> konulu bir panel düzenlendi. Panele katılan konuşmacılar üniversite
>> yöneticilerinden öğrenci temsilcisine kadar herkes üniversitelerin
>> sorunlarını kendi penceresinde işlediler. Hacettepe üniversitesi
>> yöneticileri, öğrenci kontenjanlarının artırılması ve uzman yetiştirmede
>> yaşadıkları sorunları işlediler. Özellikle TUS'ta başarılı olan uzman
>> adaylarının üniversite yerine Araştırma hastanelerini tercih etmeleri
>> geleceğe yönelik kaliteli eğitim ve bilim insanı bulma konusunda
>> kaygıları
>> olduğu görülüyor. Panele dinleyici olarak katılan değişik
>> üniversitelerden
>> öğretim üyeleri ve öğrenciler ile üniversitelerin sorunlarını dinleme ve
>> tartışma fırsatı duyduk. Üniversitelilerin artan düzeyde idari ve maili
>> özerklik konusunun önemi konuşuldu. Üniversitelerin iradelerine saygı
>> duyulması, yeni bir yüksek öğretim yasasının artık zorunlu olduğu ifade
>> ediliyor. Panelin katılımcılarından Prof. Dr. Taner Timur üniversite
>> kavramı ve özerkliğinin önemin
>>
>> İlgi duyanlar için toplantı sırasında tutuğum notlar ve önemli gördüğüm
>> görüşleri aşağıdadır.
>>
>>
>> Nasıl Bir Üniversite?
>> 12 Kasım 2009 tarihince Hacettepe Üniversitesinde "Nasıl Bir Üniversite"
>> başlığı ile Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Doçent temsilciği
>> öncülüğünde Dekanlık ve Rektörlüğün desteklediği bir panel düzenlendi.
>> Panele ben de konuşmacı olarak davetliydim.
>> Hacettepe Üniversitesi Kongre merkezi toplantı salonunda sabah ve öğleden
>> sonra yapılan toplantıya katılan Ankara'daki değişik üniversitelere
>> mensup
>> öğretim üyelerinin katılımı ile gerçekleşti. Toplantı nedeniyle çok
>> sayıda
>> hoca ve öğrenci ile tanışma ve aralarda kısa süreli de olsa konuşma ve
>> tartışma imkânı buldum. Toplantının organize edilmesi, katılımcılar ve
>> katkılar yönünden yaralı ve önemli bir toplantıydı. Dileğim bütün
>> üniversitelerin aralıklarla bu tür panelleri yaparak kendi sorunlarını ve
>> üniversite paydaşlarının taleplerini dinlemeleri yaralı olacaktır.
>> Özelliklede üniversitelerin içeriden gelen talep ve şikâyetleri dinlemesi
>> üniversitenin sağlıklı bilim ve eğitim yapması bakımından önemlidir.
>>
>> Üniversitelerin Özerklik Talepleri Giderek Artıyor
>> Genel eleştirilerin giderek derinleştiği ve üniversitelilik bilincinden
>> uzaklaştığı konusunda sık sık serzenişleri duydum. Üniversite
>> yönetimlerinin şekillenmesi, öğretim üyelerinin oy kullanarak seçtikleri
>> yöneticilerinin atanmamsının iradelerinin hiçe sayıldığını belirtiyorlar.
>> İktidar-üniversite ilişkisinin üniversitelik bilincine ve üniversite
>> özerkliğine zarar verdiği belirtiliyor. Akademisyenlerin öz güvenlerin
>> sağlanması konuları sıkça konuşuldu. Üniversitelerin evrenselleşmek
>> yerine
>> giderek yerleştiği vurgusu en çok dinlenen konuların başında gelmektedir.
>> Özellikle öğretim üyesi profilinin giderek yerelleştiği belirtiliyor.
>> Üniversitelerde hak edilmemiş unvan ve görevler oluşmuş durumdadır.
>> Üniversite gibi bilimsellik gerektiren iş ortamlarında tarafgirlik ön
>> plana çıkmaktadır. Üniversite saygınlığı her aşamada en üst düzeyde
>> sağlanmalı ki toplumun üniversiteye olan güveni sarsılmasın. YÖK'ün ders
>> içeriklerine kadar karışıyor olma vurgusu yanında içerikten yoksun bir
>> eğitim anlayışının yerleştiği el
>> Özerklik taleplerinin giderek daha yüksek düzeyde dile getirildiği
>> vurgulanmıştır. Üniversite kişiliğinin korunması için mutlaka
>> üniversitenin idari ve mali özerkliğinin sağlanması, hastanesi olan
>> üniversitelerde çok daha yüksek ses ile dile getirilmektedir. Ayrıca
>> deniliyor ki Maliye Bakanlığı üniversitelerde Araştırma Fonlarında
>> yapılan
>> kesinti % 5 iken Araştırma hastanelerinde % 1 düzeyinde olduğu
>> belirtiliyor. Bu durum Üniversite hastaneleri ile Araştırma hastaneleri
>> arasında haksız bir rekabet yaratmakla kalmamakta, üniversitelerin
>> nitelikli bilim insanı yetiştirme sistemine zarar verdiği vurgusu sıkça
>> yapıldı.
>> Tıp'ta uzmanlık konusunda öğrencilerin üniversite hastaneleri yerine
>> Devlet hastanelerini tercih ettiklerini çünkü orada daha çok döner
>> sermaye
>> katkısı aldıklarını belirtiyorlar. Bu durum geleceğin Tıp Fakülteleri
>> akademik kadrolarının oluşması açısından kaygı verici bulunuyor. Doğaldır
>> ki gençler bir an önce işe atılmak, para kazanmak ve geleceklerini kurmak
>> istiyorlar. Bu durum öğretim üyelerinin maaşları iyi akademisyen sorunu
>> sık sık gündeme getiriyor. Doğal olarak üniversitelerin diğer birimleri
>> de
>> benzer sorunlar yaşamaktadırlar.
>>
>> Tıp Fakülteleri Başarılı Asistanları Bünyesine Alamamaktadır
>> Hacettepe Üniversitesi yöneticileri Doçent Temsilcisi, Doç. Dr Ali
>> Düzova,
>> Dekan Prof. Dr. Serhat ÜNAL, Rektör yardımcısı Prof.Dr. Sevil GÜRGAN
>> panelin açılış konuşmalarında son yılarda üniversite olarak yaşadıkları
>> kaynak bulma ve kaynak kullanımı, akademik kadro sağlama, kapasitenin
>> üzerinde Tıp Fakültelerine YÖK tarafından öğrenci kontenjanı
>> gönderilmesinin yaşadıkları kaliteli eğitim vermemenin verdiği kaygıyı
>> işlediler.
>> Tıp Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Serhat ÜNAL iki konuda fakültenin
>> kalite kaygısı yaşadıklarını belirttiler. Birincisi Tıp Fakültesinin
>> kapasitesinin üzerinde kontenjan ile öğrenci YÖK tarafından üniversiteye
>> yerleştirmektedir. Her öğrenciye uygun laboratuar, mikroskop ve uygulama
>> alanı sağlayamadıkları için üzüldüklerini belirttiler.
>> İkinci konu üniversitede başarılı öğrencilerin uzmanlık için tercih
>> edilmeme durumunun yaratacağı nitelikli bilim insanı yetiştirme sorunu.
>> Bilindiği gibi Tıp fakültelerinde doktora çalışmalarının karşılığı
>> uzmanlık çalışması gösterilmektedir. Uzmanlık sınavı Sağlık bakanlığı
>> tarafından TUS adlı başarılı bir sınav ile adaylar belirlenmektedir.
>> Bakanlık üniversitelerden başka Araştırma hastanelerinde de uzamalık
>> eğitimi vermektedir. Araştırma hastanelerinde uzmanlık yapan uzman
>> adaylarının üniversitelerde uzmanlık yapan eşdeğerlerinden iki üç katı
>> kadar daha fazla döner sermaye katkısı alması nedeniyle çok başarılı
>> öğrenciler üniversite yerine araştırama hastanelerini tercih etmesi
>> nedeniyle ileride olası bilim insanı olabilecek başarılı kişilerden
>> üniversiteden uzak olmasının kaygısını yaşadıklarını belirtiyorlar. Bu
>> durum özellikle kaliteli eğitim ve öğretim üyesinin üniversiteye
>> kazandırılması açısından önemlidir.
>>
>> Hacettepe Türkiye'nin Dışarıdaki Bilinen Yüzlerinden Biridir
>> Şimdilik ülkemizin dünyadaki önemli bir iki üniversitesinden olan
>> Hacettepe Üniversitesinin kalitesinin düşürülmemesi, niteliğini koruması
>> ve dünyaya açılan bu pencerelerin korunarak daha da nitelikli hale
>> gelmesi
>> önemlidir. Başından beri ülkemizin birkaç alanda başarılı bir iki
>> üniversitesinin dünya sıralamasına yerleştirmesi gerektiğini savunuyor bu
>> konuda potansiyel üniversitelerin daha özerk ve daha çok destek ile
>> ilerlemesini savunuyorum.
>>
>> Üniversiteler Kendilerini İzlememektedirler
>> Toplantının bir diğer konuşmacısı ise Prof. Dr. Taner Timur'du. Prof.
>> Timur Siyasal Bilgiler Fakültesinin eski hocalarından ve Üniversite
>> tarihi
>> üzerine esaslı çalışmaları olan değerli bir bilim insanı. Yıllarca
>> Ülkemizi Fransa'da UNESCO'da temsil etmiştir. Taner hoca dünyadaki
>> üniversite hareketlerinin çıkış noktasını ve günümüzdeki üniversite
>> anlayışı ile analiz ederek genel bir değerlendirme yaptılar. Bir
>> değişimin
>> yaşandığını ancak bu değişimin ne yönde ilerlediğinin iyi bilinmesi
>> gerektiğini belirttiler. Değişim diyalektik bir yaklaşım ancak daha kötü
>> yönde değişim de istenen bir değişim değildir elbette.
>> Prof. Timur, yıllardır kendi çabası ile yaptığı araştırmalarda
>> üniversitelilerin kendilerini incelemediğinin altını çizerek "üniversite
>> kendisini biliyor sanıyor" ancak bilmediğini belirttiler. Üniversitelerin
>> kendi sosyal yapılarının ve bunun toplum için ne anlama geldiğini
>> araştıramadığını veya bunun gereğini yapmadığını belirttiler.
>>
>> Üniversite Anlayışı Almanya'da Gelişti
>> Klasik üniversite anlayışında üniversitelerin kilisenin bir parçası
>> olarak
>> kurulduğunu ancak Modern üniversite anlayışının Kant ile Almanya'da
>> başladığını belirttiler.
>> Üniversite anlayışının ilk defa gerçek anlamda 19 yüzyılda Almanya'da
>> ortaya çıktığı görülmektedir. O dönemde bir çok alanda geride olan
>> Almanya
>> ilerlemenin yolunu üniversitede görür ve üniversitenin gelişmesine
>> yönelir. Kant "insanlar düşüncenin özgür olmasını, dogmalardan uzak bir
>> eğitim almanın önemini ve ihtiyacını ortaya koyar. Ancak bu kavram o
>> dönemde Kilise ve İlahiyatçılar tarafından ret edilir. Kant felsefenin
>> bağımsız olarak tartışılabilmesi için üniversitenin devletten ve
>> kilisenden ayrı kendi muhtariyetini korumasını savunmuştur. Kant'ın bu
>> anlayışı Humbolt tarafından
>> Üniversite temel işlevine şöyle yansıtılır,
>> -akılcılık yani özerk olmalı, iktidar ilişkisinden uzak durmalı
>> -Araştırma yapmalı, temel bilimlere önem vermeli
>> -Bilimsel yayınları ile topluma ulaşmalıdır, şeklinde ifade
>> edilmişlerdir.
>> Üniversiteyi anlamak için üniversitenin en az 3 kategoride ele alınması
>> gerekir. Kavramsal olarak üniversite, kurumsal olarak üniversite ve
>> sosyal
>> olarak üniversite şeklinde ifade edilebilir. Üniversite kavramında
>> özerklik en önemli kısmını oluşturuyor.
>> Özgür bilim ve eğitim, öğretim anlayışı olmadan üniversite kavramından
>> veya kurumsal olarak yerleşik üniversite anlayışından bahsetmenin mümkün
>> olmamaktadır. Üniversitelerin özerklik konusundaki tehditleri bilerek bu
>> alandaki olası tehlikelere karşı mücadele edilmesi gerekiyor.
>>
>> Üniversite Özerkliği Halen Tehdit Altındadır
>> Ancak günümüzde post modern anlayışla üniversiteler sürekli tehdit
>> altında
>> olduğunu belirttiler. Özellikle Amerikan üniversite modelinde
>> üniversitelerin okullaştırıldığı ve tehdit edildiği belirtildi.
>> Üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler ve çalışanları ile bir bütünlük
>> oluşturmaktadırlar.
>> Sürekli tehdit altında devletin ve otoritenin kuşatması altında sürekli
>> mücadele eden bir üniversitenin asli görevlerini yapamayacağını
>> belirttiler.
>> Tarihsel olarak bilime tehdidin devletten geldiğini belirterek,
>> Üniversitenin, Sermayeden, Sosyal ahlaktan, Kendisinden ve Dış
>> tehditlerden gelen bir yapı ile karşı karşıya bulunduğunu belirttiler.
>> Vakıf ve özel üniversitelerin ortaya çıkması ile özerklik kavramının tüm
>> üniversiteler için devlet destekli olmasının daha demokratik olduğunu ve
>> en azında herkese eşit eğitim hakkının tanınması gerekeceğini belirtiler.
>> Devlet organının tek başına bir özerklik temsili olduğunu belirttiler.
>> Ancak özerklik, kime karşı özerklik sorusunu gündeme getirmiştir.
>> Devlete, hâkim sınıflara veya her kimden tehdit gelirse ona karşı
>> özerkliğin savunulması gerekir. Ancak özerkliğin somut olarak anlaşılmaya
>> ihtiyacı olduğu belirtildi. Özerklik kavramının ne için ve kime karşı
>> düşünüldüğünün de ayrıca ele alınması gerektiği belirtildi.
>> Genelde özerklik mücadelesinin devlete karşı yapıldığını, ancak bazı
>> durumlarda devletten önce sermayeye karşı özerkliğin verildiği
>> belirtildi.
>> Üniversiteler feodal bir yapı olarak doğdular. Bilim üretimi aracı
>> oldular
>> ve şimdi de işletme gibi görülerek işletme anlayışı içinde kamu ve
>> sermeyenin tehdidi altında bulunuyor.
>> Üniversite özerkliğinin, üniversitenin bağımsız bilgi üretmesi için
>> yurttaş olarak birer vatansever olarak ve bilinçli olarak özerkliğin
>> savunulması ile üniversitenin üniversite olacağı vurgusu yapıldı.
>> Türkiye'de üniversite geleneğinin Medrese geleneği ile geldiğini ifade
>> ettiler. Bir çok külliye üniversite gibi işlev görmüş. Medreselerin
>> Darülfünun'lara dönüştürülme sürecinde özellikle II. Mahmut dönemine de
>> medreselerin dışında mühendishane, harbiye, tıbbiye gibi yüksekokullar
>> kurulmuştur. Osmanlı medreselerinde tefsircilik çok ileri düzeyde
>> gelişmişti.
>> 1846 yılında batılı anlamda üniversitenin kurulduğunu, ancak halen
>> istenilen düzeyde özerk konuma gelinemediği vurgulandı. Bugün halen
>> gerçek
>> anlamda bir üniversite değil yüksek okul niteliğinde diploma veren
>> okullar
>> istendiğini belirttiler.
>>
>> ÖSS sınavı Adil ve Demokratik olarak öğrenci yerleştirmelidir
>> Bilkent Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Haldun Özaktaş, Üniversite
>> giriş sınavı üzerinden üniversite özerkliğini tartıştı. Sınavın adil,
>> demokratik ve verimli olup olmadığını sorguladı. Sınava giren
>> öğrencilerin, üniversiteyi okuyan örencilerin birer kupon ile
>> desteklenmesi gerektiğini belirttiler. Daha önce de sık duyduğumuz gibi
>> devletin bir şekilde özel vakıf üniversitelerinde okuyan öğrenciye burs
>> niteliğinde destek çıksın, yani öğrenciyi borçlandırsın, bu şekilde
>> kontenjanların dolabileceği anlamına gelen ifadeler kulandılar. Bu konu
>> tartışma konusu oldu. Benim de halen bu ülkenin gençliği bu ülkenin
>> geleceği anlamına geleceği için parasız eğitimin milli bir politika
>> olacağını benimsediğimi belirtim.
>> Sayın Prof. Dr. Özaktaş bazı ülkelerde olduğu gibi ders verenin de sınavı
>> yapanın da ayrılması gerektiğini belirttiler. Ayrıca akademik unvanlar
>> yerine öğretim üyesi sıfatının kullanılmasının yeterli olduğunu
>> belirttiler. Kamu üniversitelerinin geleceği, politika yapıcıların
>> sorumluluğu ve Bologna sürecinin önemini işlediler.
>>
>> YÖK eski YÖK
>> Hacettepe Üniversitesinin bir önceki Rektörü eski YÖK üyesi Prof. Dr.
>> Tunçalp Özgen
>> öğleden sonraki oturumun konuşmacısıydı. Prof. Dr. Özgen hoca başarılı
>> bir
>> bilim insanı ve yönetici olarak uzun zamandır izlediğim saygın bir
>> şahsiyet. Prof. Dr. Özgen hoca genel olarak Türk Yüksek Öğretiminin
>> sorunlarını kendi rektörlük ve YÖK üyeliği dönemindeki deneyimleri ile
>> akılcı bir biçimde konuyu anlaşılır olarak açıkladılar.
>> Üniversite, bilim yapan kurumlar olarak tanımladıktan sonra eğitim
>> kalitesinin önemini vurguladılar. Üniversitede kimin öğrenim görmesi
>> gerektiği, kimin ders verebileceği neyin öğretilmesi gerektiği ve nasıl
>> öğretilmesi gerektiğinin kuramsal ve kamusal özerkliğin sağlanması ile
>> başarılabileceğini belirttiler. Özerklik kavramının kolay kolay
>> üniversitelere verilmediğini belirttiler.
>> Türkiye'de önemli bir genç nüfusun var olduğunu çoğunluğunun üretimden
>> yoksun olduğunu belirttiler. Dershanelere önemli derecede kaynak
>> aktarıldığını bugünkü rakamlar ile 8 Milyar dolar gibi bir paranın söz
>> konusu olduğunu vurguladılar. Türkiye'nin gelişmiş işgücüne olan
>> ihtiyacın
>> Ab ülkelerinden daha fazla olduğunu Türkiye için %45, AB ülkeleri için
>> %30
>> olduğunu belirttiler. YÖK'ün eski YÖK olduğunu temelde pek bir şeyin
>> değişmediğini ancak kişilerin değiştiği anlamına gelen ifade kulandılar.
>>
>> Üniversitelerin En Ciddi Sorunu Örgütleme Sorunu
>> Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyeleri Dernek Başkanı Prof. Dr. Perihan
>> Çağlar
>> öğretim üyelerinin sorunları, üniversitenin yerleşke bazında sorunlarını
>> işlediler. Özellikle üniversitelerdeki, örgütlenme yetersizliğini
>> vurguladılar. Prof. Dr. Çağlar, "Hacettepe'de idari görevlere belirli
>> kişilerin değil potansiyel yöneticilerin ortaya çıkması için dönüşümlü
>> olarak iş yapacak kişilerin göreve getirilmesi gerekir" dediler. Son
>> yıllarda üniversite yöneticilerine yönetilen eleştirilerin odağında
>> liyakate uymayan atamalar konusudur. Potansiyel yöneticilik yapabilecek
>> kişilerin belirlenmesi için belirli kişiler değil de herkese fırsat
>> verilerek içlerinden iyilerin doğal yollarla ayıklanması bir öneri
>> olabilir.
>> Kanımca da üniversitelerin en ciddi sorunu örgütlenme ve kendi
>> sorunlarına
>> ortak akılda çözüm üretmesi sorunudur. Toplumun genelini üniversitelerden
>> beklediği, model olmaları yönündedir.
>>
>> Lisans Üstü Eğitim Kalitesi Bütün Üniversitelerde Tartılma Konusu
>> Araştırma Görevlisi Temsilcisi, üniversiteler temel bilim politikasından
>> yoksun ve eksik yapılan yüksek lisans ve doktora eğitiminde yaşanan
>> sorunları işlediler. Çoğu doktora tezlerinin hipotezinin olmadığı
>> belirtildi. Ben de bu öneriye katılıyorum. Ülkemizde yaşanan ciddi bir
>> bilim politikası eksikliğinin ve yöntem eksiliğinden kaynaklanıyor.
>> Ayrıca
>> ucuz ve niteliği düşük yayınların yapıldığını belirttiler. Kaliteli
>> eğitim, danışman hocaların bilimsel yeterliliği konusu işlendi.
>> Öğrenci temsilcisi İlker Pazarcıbaşı öğrenci sorunlarını ve ülkemizin
>> değerlerine sahip çıkılması gerektiğini belirttiler.
>>
>> Büyük Üniversitenin Niteliği Kendi Yöneticisini Seçebilmemsinden Belli
>> Oluyor
>> Öğleden sonar ki oturum başkanı Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
>> Uğur Erdener di.
>> Rektör gelişmeleri soğukkanlılıkla izleyerek gerekli notları aldılar.
>> Hiçbir tartışmaya girmeden yapılan konuşmaları özetlediler. Salondaki
>> öğrencilerin sert eleştirilerini sonuna kadar dinlediler ve bir iki
>> zorunlu açıklama dışında hiçbir açıklama yapmadılar. Rektör genel
>> üniversite içi trafik sorununa üniversite içindeki bir komite tarafından
>> organize edildiğini belirttiler. Asistan eğimine önem verildiğini
>> belirttiler. Öğrencilerin gerçekleştirdiği eylemlerin şiddette yol
>> açmadıkça, eğitim ve öğretim engellenmediği sürece öğrencilerin
>> kendilerini gerçekleştirilmesine saygı duyduklarını belirtiler.
>> Bir anda büyük üniversitenin önemi daha iyi anlaşıyor kanısına vardım.
>> Daha önce değişik üniversitelerde gördüğüm en küçük bir eleştiriye sert
>> tepki gösteren başkansının söz almasına bile tahammülü olmayan rektörleri
>> hatırlayınca çok daha mutlu oldum.
>>
>> Üniversitelerin Sorun Temelde Bilim Politikasının Olamaması ve
>> Özerkliktir.
>> Ben de toplantıda "Üniversitelerimizin temel sorunları ve çözüm
>> önerileri"
>> konulu bir sunuda bulundum. Üniversitemizin genel sorunları ile ülkemizin
>> sorunlarının bir birine bağlı olduğunu ve ülkemizin aydınlık geleceğinin
>> bilim ve teknolojiye verilecek öneme bağlı olarak gelişeceğini işledim.
>> Sorunun temelinde YÖK yasası ile başlayan özerkliğin rafa kaldırılmış
>> olması ve buna bağlı olarak üniversite geleneklerinin erozyona uğraması
>> olduğunu örnekler ile işledim. Ayrıca ülkemiz üniversitelerinin topluma
>> örnek olacak nitelikte bilim adamı seçimi, üst yönetim seçimi konusunda
>> ilke ve model geliştirmediğini yaşanan olaylarla anlatım. Temelde
>> Ülkenin benimsenmiş bir bilim politikası olmadığı gibi üniversitelerin de
>> kendi politikası yok.
>> Tema, hedef, amaç ve vizyon yok
>> Vizyon ve misyona uygun strateji yok
>> Araştırma politikası yok
>> Hedef belirleme ve izlemede kısır ve yetersiz
>> Eğitim sistemi öğrencilere bütünsel baka bilme becerisi kazandıramadığı,
>> bunun sonucu olarak eğitilmiş insanı ülkemizin sorunlarını analiz
>> etmekten
>> yetersiz kalmaktadırlar.
>> Üniversitelerimizin dünyadaki sıralaması ülkemizin ağırlığı ile ters
>> orantılı olarak geliştiği
>> Bilim profilimiz düşük. Araştırma kadroları yetersiz, araştırma
>> kapasitesi
>> sınırlı ve Türkiye'nin büyüklüğü ile ters orantılı
>> Laboratuarlar yetersiz ve teknolojiyi takip etmekten uzak, kullanılan
>> teknoloji genelde yurtdışından sağlanmaktadır
>> Üniversiteler derin araştırma yapacak mükemmeliyet merkezleri
>> geliştiremedi
>> Üniversite çalışanları ve bilim adamları bilim ortamına uygun yaşam ve
>> maaş koşullarından uzak yaşamaktadırlar
>> Öneri olarak yeni bir Yükseköğretim Yasasının zorunlu olduğu, özerkliğin
>> tam olarak sağlanmasının gerekçelerini işledim. Üniversitelerin nitelikli
>> öğrenci ve bilim insanı seçimi için yeni düzenlemeye gereksinim olduğunu
>> işledim Ancak hepsinden önemlisi zihinsel bir dönüşüm ve değişim için
>> bilim ve üniversitenin en üst düzeyde desteklenmesi gerektiğini işledim.
>>
>> Türkiye'nin temel sorunlarının aralıklar ile üniversiteler tarafından
>> değişik boyutlarda tartışılması ve nasıl bir yapılanma istediğimizi
>> belirtmemiz birçok yönden topluma güven verecektir. Çok tartışılan
>> Yükseköğretimin sorunları konusunda üniversitelerin kendi içinde ne
>> düşündüklerini, topluma örnek olabilecek işlevselliği olan modeller
>> üretip
>> üretmediklerinin bilinmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda başarılı
>> geçen panelin diğer üniversitelerde de yapılması her yönü ile yaralı
>> olacaktır.
>>
>>
>> Not: Sayın Hocam, bazılarınızın e-posta adresi bir şekilde makinemdeki
>> adres listesine takılmıştır. e-posta almak istemeyenler lütfen belirtin
>> isminizi listeden çıkarırım. Şimdiden ilginize teşekkür ederim.
>> Saygılarımla
>>
>

Hakkın rahmetine kavuşan Muammer beyin eşi için bir fatiha ile katili insan kasabı abla katili cani TC 14588401494 kimlik nolu Süleyman Aslan it'ini ortaklarını lanetlemenizi dileniyoruz.Allah razı olsun.Bu aile destekli çalıp,çırpmada dolandırmada,aldatmada hasta halden istifade etmede,taşınmaz ve para yürütmede Allah'tan korkmadan kuldan utanmadan insan öldürmede usta,abla katili çakala sırada kim var diye soruyoruz.Buket Turkay,secretaryship
Aglamaklı uzun soluklu yastayız.Buket Turkay

#Polis #Emniyet #Jandarma #içişleri #süleymanaslan #cinayet #hırsız #dolandırıcı Hakkın rahmetine kavuşan Muammer beyin eşi için bir fatiha ile katili insan kasabı cani TC 14588401494 kimlik nolu Süleyman Aslan it'ini ortaklarını lanetlemenizi dileniyoruz.Allah razı olsun.Bu aile destekli çalıp,çırpmada dolandırmada,aldatmada hasta halden istifade etmede,taşınmaz ve para yürütmede Allah'tan korkmadan kuldan utanmadan insan öldürmede usta çakala sırada kim var diye soruyoruz.Buket Turkay,secretaryship Aile üyelerinin katkısı ile eşi görülmemiş soygun ve cinayet..Ablacıgım nur içinde yat mekanın cennet olsun,Allah'ın rahmeti üzerine olsun bu cinayeti işleyene TC 14588401494 kimlik nolu Süleyman Aslan isimli erkegin fahişkosu şerefsizine,insan kasabı katil hırsız ve seni dolandırana,bu it'e destek verenlere,sessiz kalanlara seni alçakça üzüp incitip hastalıgını artıranlara kodeste ömürboyu iyi bir gelecek hazırlıyoruz,senin bilmeden yanlış tuşa basarak kaydettigin erkek fahişko katilinle,katilinin ortakları ile vb adilerle yaptıgın görüşmelerini inceliyor,inceletiyor çözümünü çıkarttırıyoruz.Hakime hanımın,Savcıların arkadaşlarının seni sevenlerin dedigine göre üzülmesin,ortalık karışmasın diye beyefendiye söglememişsin,keşke beyefendiye sögleseydin abla.Allah'tan hepsine bela diliyoruz ocaklarına ateş düşsün istiyoruz eşref vaktini bekliyoruz,nur içinde yat.Seni iyilik melegimizi Muammer beye yeşil,yeşil bakanı seviyoruz.Evinde hala kuranı kerim ve hatim duaları okunuyor.Beyefendi "Benim bebegim bu alçakların kızı olamaz" dyor bir diyor agzından bin "seni seviyorum,sana hasretim,özlem doluyum" çıkıyor,rahat uyu seni duasız,kabrinde yalnız bırakmıyacagız.Herşeyi bilipte bilmiyoruz diyen izmir’in olospusu puşt kocanla geberesice anan vb.dahil herşeyi biliyormuşsun be,Allah belanızı versin fahişko.Amin.iyi hırsızlık,dolandırıcılık yapmış elindekileri çalmışsınız.Lütfen dahası için blogger sag dikey çubukta özetlere bakınız.Bu Süleyman Aslan inbesi rahmetli vefat etmeden birgün önce ailece elbirligi ile öldürdügü ablasından tecrübe edinmiş olacak beyefendiye şu anda buluta yüklenip çözümde olan ses kayıtlarından anladıgım kadarı ile,ablasına yaptıgından sonuç aldıgını bekledigini anlamış olacak “seni ögle bir yaparımki ölürsün vb.” gibi laflar ediyor,beyefendide lan hötveren senin o agzını sinkaf ederler vb.demiş tam bir inbe polise duyurulur.Biz buna ruhhastası olmak kerhanede dogmuş olmak diyoruz.Buket Turkay Bu aile destekli çalıp,çırpmada dolandırmada,aldatmada hasta halden istifade etmede,taşınmaz ve para yürütmede Allah'tan korkmadan kuldan utanmadan insan öldürmede usta çakala sırada kim var diye soruyoruz.Buket Turkay,secretaryship (Aile üyelerinin katkıları ile,eşi görülmemiş soygun ve cinayet) Polise teşekkür ediyoruz.Süleyman Aslan denen şerefsiz soytarıyı ablasının katili cani inbeyi hasta annesinin bulundugu yere bizi polisle sokmadan önce buradan son kez uyarıyoruz.Ablasının hasta ve kullandıgı agır ilaçların etkisinde,kandırıp dolandırarak bu halinden istifade edip üzerine aldıgı konutu işlerinin bozuk oldugunu gerekçe göstererek,kısa sürede iade etmek üzere aldıgı yüklü miktardaki paraları Mehmetcik vakfına vb.bagışlanmak üzere derhal iade etmesini buradan ailesine dahil ihtar ediyoruz,Agır cezalık yasal işlemlerin başlatılması ve hazırlıgının yapılması için ilgi yerlere talimat verilmiş bilgilendirme yapılmıştır.Bu Allah korkusu,kuldan utanma duygusu olmayan şerefsiz inbenin bugün itibarı ile geriye dödük neden,sinkaf olma hevesi ile yırtarcasına poposunun kalktıgını biliyoruz.Artık internette Google görsellerde yayındasın inbe halini,resmin dahil yerleştiriyoruz.Buket Turkay,secretaryship Süleyman Aslan inbesi it resminde alnına inbe yazmayı unutmuşum neyse birdahaki sefere,ablanı sen ve ailen birlikte öldürdünüz Allah belanızı versin.Amin.Ben,Buket Turkay namussuz puşt.Bunun hesabını eşref vakti geldiginde ailece vereceksiniz ne moklar yemişsin ögle.. Bu kasten bilerek cana kıymak.Dolandırıcı #Polis,#Emniyet,#Jandarma M.Rifat Hisarcıklıoğlu Serpil Yılmazer kahpesi,TC 38683695626 kimlik nolu kocası Kaan Yılmazer puştu,Serap it'i hasta,aldıgı agır ilaçların etkisinde bir kadın iyilik yapacak diye kandırılmaz,vicdansızca dolandırılmaz iz bırakmadan kaçılmaz,daha kaç insanın kanına girdiniz bu çete'den bilgi sahibi ve şikayetçi olanlar bizi bilgilendirerek bizi işaret ederek polise başvursun.Buket Turkay Son posta..Gözbebegimiz Güvenlik güçlerimizin,polisimizin dikkatine.Muammer beyin hakkın rahmetine kavuşan eşini saglıgında aldıgı agır ilaçların etkisi altındayken hastalıgından istifade ederek Serap isimli bir kadınla birlikte vicdansızca dolandırıp ortadan kaybolan Serpil Yılmazer ve kocası TC 38683695626 Kimlik nolu Kaan Yılmazer yeniden adres degiştirip kaçmaları halinde görenlerin polise başvurmaları ve bizi bilgilendirmelerini önemle rica ediyoruz. Resimde dolandırıcı Kaan Yılmazer’in aynı işi birlikte yapan bunu iş edinen karısı Serpil Yılmazer’i görüyorsunuz.Hırsız,puşt,ablasının hastalıgından istifade ederek çalmayı,kandırmayı,dolandırmayı kendi kanından bir ablaya söglenmiyecek küfürler etmeyi kendine iş edinen agzından mok akan (lan hötveren o kayıtların tümünü +18 yazıp,inbe resimlerinden video yapıp youtuba yükleyeyimmi) mok agızlı Sülükman gelecek,gelecek sıra sana gelecek.Nur içinde yatsın mekanı cennet olsun Amin,seni pis bogazını üzülmesin diye,ibneliklerini söglemeyen köpek halini beyefendiden gizli besleyen kendi kanından hasta kendi derdine düşmüş ablana vb.o alçakça küfürleri nasıl kıyıp ettin,tekerlek?.Senin kanınımı sinkaf ettiler,o pis agzınıda sinkaf ettir düzelsin,bizimde uslubumuzu bozuyorsun.Sülükman Aslan gibi inbe ablandan çalıp,dolandırdıgın paraları sokakta orda burda çıkarıp "ben zenginim" diyen hötveren senin hötün dışında neren zengin hırsız,dolandırıcı puşt,insan kasabı,katil köpek senin resmini koyup ne yazayım.Bu inbe yogun bakıma bile sırf otuz saniye için girip çıkmış,ablası ölüyormu bakmış zabıtlara ve kamera kayıtlarına,dinlemeye giren şerefsizliklerini alışkanlık haline getirmiş devam ettirmiştir.Başka kaşınan kahpe varsa öksürsün bilelim ses kayıtları bende kim ne biliyor,bilmiyor yalancı,düzenbaz kahpe ilan edelim Google dahil insanlık dersi verip Youtube'da yayına alalım.Oturup rahmetlinin ölmesini bekleyen kahpeler duysun.Allah belanızı versin biz bunları konu etmeyi kendimize zul sayıyor kamu yararı görüp ders veriyoruz,başka yayına girmek isteyen,ne biçim insansınız?.Bu şerefsizi etiketleyin kendi görseller alanında çıksın,bende etiketliyorum,daha sonra yayına sokacagım.Puşt çektirdigin yetmedimi size haklarını bile helal etmiyen iyilik melegi beyefendinin canısı,cananı hayat arkadaşı ablan sahipsiz degil,sen kim oluyorsun,soytarı.Sülükman kim rahmetliye kötülük ettiyse hasta halinden istifade ettiyse çalıp,çırpıp dolandırdıysa taşınır,taşınmazların üzerine oturduysa kandırdıysa,hırsızlık yaptıysa iyi niyetle verip,geri ödenmediyse küfür ve hakaretlere ugrattıysa ölmesini beklediyse bildiklerini sakladıysa boyu devrilsin kolay olur kurşunlara degil kör bıçak ve kör testere darbelerine gelsin çoluk,çocuk tek parça gömülmesin polis amcalarımız,jandarma birliklerimiz k9 köpeklerimiz sen dahil hepsini poşetler içinde parça,parça çöplüklerde bulsun rahmetliden maddi ve manevi edindikleriniz zehir,zıkkım haram olsun ocaklarınıza ateş düşsün biri sönmeden biri başlasın.Sülükman Allah belanı versin.Amin.Puşt sen bir bir hırsız,dolandırıcı inbesin git keyifhanede çalış saatte 30 kişi kabul etsen köşesin şimdiye kadar ablandan çaldıklarını,dolandırdıklarını gösterip zenginim diyordun,şimdi "çok zenginim" der yan,yan yalpalar yürürsün insanlıgın yüz karası tekerlek broşür yapıp orda dagıttırıyımmı,müşterin artar nasıl bu kadar şerefsiz,namussuz,düzenbaz olabiliyorsun.paraya,taşınmaza fena hötverensin o daireyi niçin rahmetli o kadar iade etmeni istemiş,etmemiş küfür ve tehditlerle üstünde tutmaya devam etmişsin sen sonradanmı biri tekerledi,doguştanmı böylesin sülalece yok olasınız hiçbirinizin yatacak yeri yok sen katıksız bir inbesin şerefsiz puştsun kan kusasın,aradıgın belayı beyefendinin çükünü içinde hissedince belanı bulacaksın o nasıl aileki bireyleri bu alçaklıga ses çıkarmıyor sülalece yatacak yerin yok insan kasabı köpek,o küfürleri Ukranya yosması karına etsene puşt,o çocuklarınla kan ve irin kusasın ailende bu konularda bilipte sessiz kalanlarında ocaklarına ateş düşsün sen müslümanmısın tekerlek tuu sana seni izmirdenmi yönetiyorlar şerefsiz uslubumuzuda bozdurdun şu usluba bakarmısın akşamdan sabaha çoluk,çocugunun senin gibi bir ite sessiz kalanların leşini toplayasın.Amin.Sen onursuz,kişiliksiz haysiyetsiz bir şerefsizsin.Sen para,pul için hötveren olmayı bile göze almışsın birgün kusacaksın.Ses kayıtların bende birkısmı çözümde şerefsiz git,gel oku ayna şerefsiz.Onları hazırla lan hötveren onların tümü Mehmetcik vakfına bagışlanacak seni yediyüzbin kişi lile kahraman Türk silahlı kuvvetleri,birkaçyüz bin kişi ile Türk polis teşkilatı,birkaçyüzbin kişi ile Jandarma birliklerimiz,Sahil güvenlik ve k9 köpeklerimiz seni sinkaf etsin hırsız şerefsiz,büyük hötveren o aldıklarını hazırla inbe.Buket Turkay,secretaryship Yasin suresi mp3 Muammer beyin hakkın rahmetine kavuşan eşinin ruhuna hediye edilmiştir) Şıst,şıst Türkiye,Facebook bizim millet bu videoya rahmetlinin (Nur içinde yatsın mekanı cennet olsun) Aile üyeleri destekli rahmetliyi ölüme gönderen cani,katil,vicdansız paraya,taşınmaza hötveren insan kasabı TC 14588401494 kimlik nolu Süleyman Aslan inbemizin üzerinde “Allah belanı versin” yazan resmi konmuş,rabbimizden tüm ortak hareket edenleri,soygunda ortak hareket edenleri bilipte bilmiyorum diyen kahpeleri,rahmetliyi üzüp incitenlerle beraber mezarlarının yaşamda hayatlarının her anının “cehennem çukuru” olması dilenmiş dua edilmiştir.Rabbimizce duamız yakarışlarımız çabuk kabul edilsin diye Yasin suresi ve Mülk sürelerinin videolarının içine konmuştur.Lan puşt sülükman rahmetli ablanla vb.konuşmalarından aile üyelerinin ablanla konuşmalarından yakınmalarından seni lanetler konuşmalarından video yapıp youtube yükleyeyimmi inbe herif parasını,taşınmazını geri istiyor diye nasıl kıyıp kendi kanından ablana kerhane olospusuna bile söglenmiyecek küfürler ve tehdit ettin sen bir puşt inbe paraya,pula hötveren üste Ukranya yosmasını oranı,buranı verensin millet kim bu tıfıl diyor?.Çoluk çocugunuzla birlikte kan kusasınız haram ve zehir,zıkkım olsun Lütfen bir Fatiha suresi ve amin dileniyoruz. Buket Turkay,secretaryship
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.